Çocuk
E.A.E 5 – Ödülsüz-Cezasız Çocuk Yetiştirilir mi?
Çocuğumuzu eğitirken ne sert ne de yumuşak olmaya gerek kalmadan, “kendimiz gibi olarak ” onunla iletişim kurabilir ve onun “olmak istediği gibi” bir insan, aynı zamanda da atılgan bir birey olmasını sağlayabiliriz.
Yeni bölüme geçmeden önce yeni bir iletiÅŸim biçimine ihtiyacımız var mı? Nasıl bir çocuk yetiÅŸtirmek istiyoruz? EÄŸitim biçimimizde ödül- ceza var ise çocuklarımız nasıl yetiÅŸkinler olurlar? Bu ve bazı diÄŸer konular üzerinde durarak bir altyapı oluÅŸturup “Etkili Ä°letiÅŸim Becerileri” (EÄ°B) ne sonra geleceÄŸiz. Bu becerileri yalnız çocuklarımızla deÄŸil iÅŸimizde, eÅŸimizle ve deÄŸer verdiÄŸimiz tüm iliÅŸkilerimizde kullanabileceÄŸiz
Üst- ast iliÅŸkisi nedeniyle, her nesil kendinden bir sonraki neslin davranışlarına tahammül edemiyor ve bu nedenle yaÅŸlıca biri otobüste, dolmuÅŸta “Gençler bizim zamanımızda böyle deÄŸildi” cümlesini yüksek sesle konuÅŸan öÄŸrencilere duyuracak biçimde söyleyiveriyor.
Kitapların çevirmeni Emel Aksay’ın rahmetli annesine bir arkadaşı ÅŸöyle demiÅŸ: “ Ahh ah, biz yanlış zamanda dünyaya geldik. Kayınvalidelerin baÅŸ tacı olduÄŸu zamanlarda gelin olduk, gelinlerin baÅŸ tacı olduÄŸu zamanda kayınvalide olduk.” Åžimdiki anabalar ve öÄŸretmenler de bence aynı durumda. Hızla deÄŸiÅŸen ve yozlaÅŸan deÄŸerler ve buna baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸen toplum kültüründe çocuk yetiÅŸtirmek giderek zorlaşıyor. Gerçekten eskiden evde çocuklar, okulda öÄŸrenciler büyükler “HiÅŸÅŸt” dedi mi susardı. Åžimdi artık böyle olmuyor (iyi ki de olmuyor aslında), büyüklerin “hiÅŸt”lerini duymuyorlar bile. Anababaların, öÄŸretmenlerin iÅŸi de giderek zorlaşıyor. Dört-beÅŸ yaşındaki çocuklar bilgisayar kullanıyor, ilkokulda internetle dünyaya açılıyor. Bu çocukları geleneksel yöntemlerle eÄŸitmenin olanağı var mı?
Büyüklerin çocuklar üzerinde etkili olabilmeleri için baÅŸka yöntemlere, özel becerilere ihtiyaçları var. Elimizde baÅŸka bir yöntem olmadığı-sanıldığı- için olsa gerek, çocuÄŸumuzu eÄŸitmek için genellikle ödül-ceza da içeren geleneksel yöntemlere baÅŸvuruyoruz. Ceza, ÅŸükür ki kendini geliÅŸtiren anababaların artık vazgeçtiÄŸi bir araç olma yolunda. Ancak ödülün bırakın zararını, yararlı olup olmadığı bu kesim tarafından bile tartışılmıyor. Bunun iki nedeni var:
Birincisi, ödülün eÄŸitim ve öÄŸretimde pekiÅŸtirici olarak kullanılması gerektiÄŸini psikoloji otoritelerimizden dinleyip okumamız,
Ä°kincisi, ceza verirken yaÅŸadığımız olumsuz duyguları ödül verirken yaÅŸamıyor olmamız, hatta her iki tarafın da güzel duygular yaÅŸaması, ödülün sorgulanmamasına neden oluyor.
Özetle ÅŸimdilik, ödül-cezanın kötüsü atılıp cicisiyle iÅŸ görmeye çalışıyoruz ve aklımız iyice karışıyor.
Åžimdiki annelerin çocuk eÄŸitiminde genellikle yumuÅŸak, ama baÅŸ edemedikleri durumlarda sertleÅŸen gel-gitli bir yöntem kullandıkları ve çoÄŸunlukla da bu durumdan rahatsız oldukları. ÇoÄŸu anne “ Ben annem gibi olmayacağım” diyor, fakat kendisini annesi gibi davranırken “yakalayıveriyor”.
ÇocuÄŸumuzu eÄŸitirken ne sert ne de yumuÅŸak olmaya gerek kalmadan, “kendimiz gibi olarak ” onunla iletiÅŸim kurabilir ve onun “olmak istediÄŸi gibi” bir insan, aynı zamanda da atılgan bir birey olmasını saÄŸlayabiliriz.
Ä°ÅŸte bu noktada anababaların (AB) desteÄŸe ihtiyacı var diye düÅŸünüyorum. AB ların çocukları üzerinde etkili olabilmeleri için aralarında çok özel bir bağın olması gerekiyor.
Bu bağ : ETKİLİ İLETİŞİM dir.
Bu yazı dizisinde bu bağın nasıl kurulacağını göreceÄŸiz. Ödüllendiren-cezalandıran yani çocukları denetleyen geleneksel disiplin yerine, çocukları etkileyen bir yöntemden ve bu yöntemin öÄŸrenilebilir becerilerinden söz edeceÄŸiz
Henüz yorum yapılmamış.